CHOOSE YOUR PAGE LANGUAGE   |  BG  |  EN  |  ES  |  ET  |  IT  |  LT  |  TR  |

AİLE ÖĞRENİMİ YOLUYLA YETİŞKİNLERİN DİJİTAL BECERİLERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

KA204 – YETIŞKIN EĞITIMI STRATEJIK ORTAKLIKLAR

FİKİRLERİ KEŞFEDİN

$

Gelenekler ve modernite beraber çalışır:

$

Utena‘dan Sofya‘ya bir arı uçtu

$

Hikaye anlatımı ve Digital Yeterlilikler

$

Farklı kuşaklardan oluşan bir grup için turist gezisini etkileşimli ve kapsayıcı hale nasıl getirebilirim?

$

Çizgi roman günü

$

Aile bağlarının güçlendirilmesi ve Teknolojik gelişme

$

Mutlu Yaz Tatilleri: Canva da kartpostal oluşturma

$

Pärnu ve Kurgu

$

Sanal kaçış odaları

$

 CANVA ile yaratıcı laboratuvar: bitkilerden mandalalar oluşturma ve bunları dijital alana taşıma

$

Kumaş üzerine boyama: Yeniden kullanılabilir çantanızı tasarlayın

$

Akıllı telefonların ve sosyal uygulamaların kullanımı

Gelenekler ve modernite beraber çalışır

BULGARİSTAN

Bulgaristan’da aile geleneklerine son derece saygı duyulur ve bu konudaki popüler faaliyetlerden biri de soy ağacının oluşturulmasıdır.
Bu genellikle ailenin en yaşlı üyelerinden biri tarafından bir defterde yapılır – ve bu da önceki nesilleri hatırlayan ve gelecek nesillere miras bırakmak isteyen kişidir.
Ve daha genç olanlar, bu hazırlanan ürünü, aile soy kollarını ve alt dallarını mümkün olduğunca tam olarak göstermesi için büyük karton üzerine mümkün olduğu kadar aktarır.
Herkes soyağacını farklı şekillerde oluşturur.
Süreç, aile bağlantıları arasındaki izlenmesi zor olan yakınlıkları gösteren garip özellikler ve çizgilerle birlikte karton üzerinde oldukça fazla miktarda silme, tahribat izleri ile devam eder. Ancak, 2021 Ekim ayında Türkiye’nin Nazilli kentinde “Yaşlıların Dijital Becerilerinin Aile Öğrenimi Yoluyla Geliştirilmesi projesi kapsamında bir eğitime katılan “Values, Virtues, Integrity” Derneği’nin iki temsilcisi, konuyla ilgili ilginç bir ”yap-öğren ”uygulaması gerçekleştirdiler. Kişisel bilgisayarda bir soy ağacı oluşturma konusunda birkaç oturumda eğitim
aldıktan sonra, yönergeleri izleyerek kendi soy ağaçlarını yaptılar ve ilgili çevrimiçi uygulamada oldukça başarılı bir hale geldiler. Bulgaristan’a döndükten sonra öğrendiklerini daha fazla insanla paylaşmak için çevrimiçi bir eğitim düzenlediler. Böylece 27 Ekim 2021’de çevrimiçi bir uygulama da, soy ağacı oluşturma meraklıları, digital soyağacı oluşturma yeterliliklerine ulaşmışlardır.
Geleneklerin modernleştirilmesi anlamında oldukça kullanışlı olacağına inanılan bir süreç olmuştur.

Utena‘dan Sofya‘ya bir arı uçtu

BULGARİSTAN

Utena, Litvanya’da AİLE ÖĞRENİMİ İÇİN İLERİ TEKNOLOJİLER konulu eğitime katılan Bulgar ekibini etkileyen şeylerden biri de yerel kütüphanenin bir arıya ev sahipliği yapmasıydı. Bu arı, programlamayı öğrenen çocuklar tarafından yapılmış bir resimdir. Plastik bardaklardan yapılmış bir tahtanın yanında (10×11), her bir sıranın nasıl doldurulacağına (yani farklı renklerde peçetelerin belirli bir sırayla bardaklara nasıl  koyulacağına) dair bir kod vardır. Eğer, bardak(piksel anlamında) doğru doldurulursa,  güzel bir uçan arı şeklini elde ediyorsunuz.
Utena’dan Sofya’ya uçan işte  bu arıydı.

Values, Virtues, Integrity Derneği’nin (VVIF) iki Bulgar temsilcisi bu iyi uygulamayı  oldukça beğendi ve Bulgaristan ‘da başkentin Lyulin semtindeki çocuklar ve gençler için Aile Tipi Konaklama Merkezinde (FTAC) bu etkinlik uygulandı. Dernek ekibi, gölge tiyatrosu yöntemiyle bir oyun hazırlayıp sunmayı amaçlayan Kültür Ulusal Fonu kapsamındaki “Gölgelerimizle Konuşuyoruz” projesi kapsamında, FTAC çalışanları ve çocuklarla beraber bu etkinliği gerçekleştirdi. Kod çözme ve programlamaya (bir komut dosyası oluşturma) ek olarak, alıştırma  

yapmak, herkesin katılımıyla yaratıcı bir ürünün nasıl oluşturulabileceğini göstermek anlamında çok faydalı bir sunum oldu. Ana fikir; her satırın bir kişi olduğu (gösteri durumunda – bir rol) ve herkesin katılmasının, rollerini doğru bir şekilde yerine getirmesinin, kolektif sanat ürününe bireysel olarak uymasının önemli olduğuydu. Böylece, “Values, Virtues, Integrity” derneği ekibi, Litvanya’da “Yaşlıların Dijital Becerilerinin Aile Öğrenimi Yoluyla Geliştirilmesi” projesi kapsamındaki eğitimden öğrendiklerini kendi ülkelerinde güncellemeler ile beraber yaratıcı bir şekilde uyguladı.

Mutlu Yaz Tatilleri: Canva da kartpostal oluşturma

İTALYA

Haziran ayının sonunda, EduVita’daki yetişkin öğrenciler, sosyal medya gönderileri, sunumlar, posterler, videolar, logolar ve daha fazlasını oluşturabilecekleri ücretsiz bir çevrimiçi grafik tasarım aracı olan Canva’nın nasıl kullanılacağını keşfettiler. Bu aracı, Erasmus+KA2 Dijital Beceriler Aracılığıyla Aile öğrenimi projesi kapsamında ortaklarımızla yaptığımız iyi uygulama alışverişi sayesinde keşfettik. EduVita’nın genç eğitimcileri, www.canva.com web sitesini EduVita’daki İngilizce kursunun yetişkin öğrencilerine sundular.

Uygulamanın genel sunumundan sonra öğrenciler hep birlikte yaz tatili dileklerini içeren kartpostallar oluşturdular. Öğrenciler, web sitesi veya web sitesindeki uygulama aracılığıyla kendi tasarımlarını yapmanın mümkün olduğunu keşfettiler.
Uygulama sırasında, tüm katılımcılar dijital becerilerini ve İngilizce dil yeterliliklerini geliştirerek yabancı dillerde ifadeler oluşturdular.
Oturumun sonunda katılımcılar Canva’yı hayatlarında nasıl kullanabilecekleri ile ilgili düşüncelerini paylaştılar:

arkadaşları için kartpostal oluşturmak ve gönderileri sosyal medyada nasıl paylaşacaklarını tartıştılar. Katılımcılardan birinin aklına torunları için yemek pişirme sırlarının yer aldığı bir kitapçık oluşturma fikri geldi: Kuşaklar arası büyük bir değişim için yeni bir fikir gibi geliyor!

Etkinlik, yaşlılar için dijital beceriler geliştirmenin yanı sıra nesiller arası diyalog ve işbirliği için yeni fırsatlar yaratma fırsatıydı.

Farklı kuşaklardan oluşan bir grup için turist gezisini etkileşimli ve kapsayıcı hale nasıl getirebilirim?

İTALYA

Art Bridge projesi kapsamında yapılan toplantımız da, Lecce’nin güzelliğini keşfetmeleri için farklı yaşlardaki uluslararası misafirlere ve yerel katılımcılara rehberlik edecek dijital bir araç keşfettik. ActionBound adlı bu araç, Erasmus+KA2 Dijital Beceriler aracılığıyla Aile yoluyla öğrenme projesi kapsamında ortaklarımızla yaptığımız iyi uygulama alışverişleri sayesinde keşfettiğimiz dijital bir uygulamadır. Bu uygulamanın kullanılabilirliğinden  son derece etkilenen EduVita ve Art Bridge katılımcılarının yetişkin eğitimcileri Damiano ve Roberto, Lecce’nin tarihi merkezindeki anıtlar ve ilgi çekici yerler hakkında bir bilgi yarışması da düzenleyerek  bir şehir turu oluşturmaya karar verdiler. Turun ana aşamalarını seçtikten sonra, dikkat çeken bir takım yerlere dair sorular ve bilmeceler içeren kartlar oluşturmak için fotoğraflar ve bilgiler topladılar ve bunları Lecce’nin tarihi merkezinin sanal haritasında rota boyunca dağıttılar.

Geziyi daha ilgi çekici hale getirmek için ekibi farklı yaşlardaki katılımcılardan oluşan gruplara ayırdık ve yarışmayı daha iddialı bir hale getirmek için bir tepsi Salento tatlısını ödül olarak belirledik! Farklı kültürlerden ve yaşlardan oluşan  katılımcılar arasındaki karşılıklı işbirliği ruhu gibi, olumlu rekabet ortamı da yükseldi. Bu bağlamda nesiller arası öğrenmenin nasıl kendiliğinden ortaya çıktığını görmek heyecan vericiydi: daha genç ve daha “teknolojik olarak okuryazar” katılımcılar yetişkinlere uygulamayla nasıl etkileşimde bulunacaklarını, nasıl etrafta dolaşacaklarını, yanıt vereceklerini veya ipuçlarını okuyacaklarını gösterdiler; büyükler bilgi ve deneyimlerini paylaşarak doğru cevabı birlikte aradılar.
Bu sayede her yaştan ve kültürden her katılımcı, Lecce’nin mimari, sanatsal ve kültürel tarihini aynı anda keşfederek süreçte aktif rol aldılar.

Tur sorumlusu olarak Roberto, ActionBound da verilen bilgileri Lecce kentine dair hikaye anekdot ve merak uyandırıcı bilgiler ile donatarak ,şehir hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen meraklı katılımcıların ilgisini faaliyete daha da yansıtmıştır.

Kazanan grubun açıklanmasının ardından katılımcılar, özellikle dijital bir araçla ilk kez eğlenceli bir tura katıldıkları için çok olumlu yansımalar ve geri bildirimler paylaştılar. Bu deneyim sayesinde, aynı zamanda dijital becerilerin (örn. uygulamayı indirme, sanal bir harita kullanma), nesiller arası alışverişi ve ekip oluşturmayı teşvik eden alternatif bir kültürel metodoloji keşfetmiş olduk.

CANVA ile yaratıcı laboratuvar: bitkilerden mandalalar oluşturma ve bunları dijital alana taşıma

LITVANYA

Utena Halk Kütüphanesi çalışanları, yaşlıların teknolojiye olan ilgisini artırmak ve onları öğrenmeye teşvik etmek için çeşitli yollar ve araçlar arıyor.

Kütüphane personeli, AB Erasmus + stratejik ortaklık projesi “Aile Öğrenimi Yoluyla Yaşlıların Dijital Becerilerinin Geliştirilmesi ‘e aktif olarak rol almaktadırlar. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’daki eğitime sürecine katıldılar. Eğitim konusu gerçekten faydalı idi . Bu süreçte, yaşlıların dijital yetkinliklerini geliştirmek için sanatsal ve yaratıcı etkinliklerin nasıl düzenleneceğini öğrendiler.

Kütüphaneciler etkileşimli öğrenme için bir uygulamaya katıldılar – bitkilerden mandalalar yaratma. Mandala genellikle daire şeklinde bir çizimdir. Bu bir sanat formudur, gönül rahatlığı sağlayan ve dikkati odaklamaya yardımcı olan sezgisel bir yaratımdır. Atölye katılımcıları ikişerli gruplar halinde çalışarak bitki, çiçek, çam kozalakları ve diğer bitki materyallerinden mandalalar oluşturdular. Bitkiler çoğu yetişkin insanın hayatında oldukça önemlidir. Bitkilerle ilgilenirler, kendileri yetiştirirler. Sonuç olarak, bu popüler iş, diğer yeterlilikleri geliştirmek için de kullanılabilir.

Kütüphane çalışanları yaratıcı bir labaratuvar faaliyeti düzenlemeye karar verdiler: insanları renkli mandalalar yapmaya, ardından fotoğraflarını çekmeye ve fotoğrafları orijinal kartpostallar oluşturmak için kullanmaya davet ettiler. Laboratuvar etkinliğine  10 yetişkin kadın katıldı. Aktiviteyi oldukça beğendiler çünkü bu, sadece kendini ifade etmenin bir yolu değil, aynı zamanda diğer aile üyelerini (çocuklar ve torunlar) dahil ederek iletişim kurmanın da iyi bir yoluydu. Bunun aileleri için en sevilen boş zaman ve öğrenme etkinliği olabileceğini söylediler. Bitkileri toplamak, yerleştirmek ve fotoğraflamak, fotoğrafları bilgisayara aktarmak ve daha sonra kartpostal oluşturmak. Bunlar sadece keyfi, nesiller arası iletişimi ve doğa ile güçlü bağı birleştiren değil, aynı zamanda akıllı telefonlarla fotoğraf çekme, düzenleme, dijital yayınların düzeni, baskı gibi dijital becerileri de mükemmel bir şekilde geliştiren adımlar idi. Ayrıca bu aktivite, yetişkinlerin bitkiler hakkındaki bilgilerini gençlere ve çocuklara aktarmaları için de büyük bir fırsat idi. Aynı zamanda  gençler de yaşlıların akıllı cihazları ve bilgisayar programlarını kontrol etmeyi öğrenmelerine yardımcı olabiliyorlar.

Uygulama sonunda tüm katılımcılar çalışmalarının sonuçlarından oldukça mutlu idiler. Bir mandala görüntüsü ile dijital kartpostal oluşturmak için grafik tasarım uygulaması Canva’yı kullandılar.

Yaratıcı laboratuvarın katılımcıları hem yarattıkları mandalalardan hem de yeni dijital aracı kullanma becerisinden memnun kaldılar.

“Uzun zamandır bitkilerle ilgileniyorum, şifalı bitkiler, otlar topluyorum ama onları yaratıcı işlerde kullanabileceğimi hiç düşünmemiştim. Artık asla kartpostal almayacağım – onları ailem ve arkadaşlarım için bir hediye olarak kendim oluşturabilirim. Sonuçta, sevilen biri tarafından oluşturulan bir kartpostal, onu alan kişi için daha samimi ve daha değerlidir”.

Uygulama, eğitime katılanlardan biri tarafından  bu şekilde özetlenmiştir.

Sanal kaçış odaları

LITVANYA

Küresel COVID-19 salgını, öğrencilerine konu anlatımı ile ilgili yeni yollar bulması gereken eğitimciler için birçok zorluk yarattı. Litvanya’daki Utena A. ve M. Miskiniai Halk Kütüphanesi, etnokültürel bilgiyi yaygınlaştırmak amacıyla ilginç ve kapsayıcı sanal atölyeler oluşturmak için mobil “Actionbound” uygulamasını kullandı. Bu amaçla altı sanal kaçış odası geliştirdiler. Sanal kaçış odalarına katılan farklı yaşlardaki öğrenciler, her bilişsel konu için hikayelerin oluşturulduğu sürükleyici maceralarla öğrenmeye başladılar ve katılımcılar çeşitli bulmacaları çözmek için ipuçlarını ve kodları takip ederek zorlukların üstesinden gelmeyi başardılar.
Kaçış odaları Litvanya ve dünyada birkaç yıldır biliniyor, ancak dijital versiyonları 

yalnızca fiziksel temasın yasaklandığı veya sınırlı olduğu pandemi sırasında popüler hale geldi. Dijital kaçış odaları, çeşitli etkinlikleri birleştirir ve öğrencilerin ilgisini ve katılımını en üst düzeye çıkarır. Oyun güzergahına çeşitli yaratıcı aktiviteler entegre edilmiştir: video, ses materyalleri, testler, yaratıcı yazılar, vb. Bu nedenle oyun denemeye, yaratmaya, oynamaya ve takım halinde çalışmaya izin verir.
Aktif olarak yaratıcı görevler gerçekleştiren bu etkinliklerin katılımcıları, bölgenin etnik kültürü için önemli olan nesneleri tanırlar. Aynı zamanda, farklı sorunları çözen ve zorlukların üstesinden gelen bir ekip içinde çalışmayı öğrenirler.
Bu bilişsel yöntemin son derece etkili ve verimli olduğu kabul edilmektedir.

Keşfetmek, sırları açığa çıkarmak ve keşifler yapmak için insanın doğasında var olan merak dürtüsü üzerıne kurulmuştur. Oyun özellikle, birlikte öğrenmenin keyfini yaşamak isteyen bireylerden oluşan aileler için çekicidir.
Altı sanal kaçış odası na ‘https://kitokieatradimai.lt/’ web sayfasından ulaşabilirsiniz. . Katılım özel ekipman gerektirmez, sadece merak ve oynamak için sabır gerektirir.
Benzer sanal macera odaları oluşturmak isteyenler, Actionbound programı nı www.actionbound.com adresinde bulabilirler.

Pärnu ve Kurgu

ESTONYA

Erasmus+ projelerinin temel amacı, ortakların en iyi uygulamalarını toplamak ve uygulamaktır. “Yaşlıların Dijital Becerilerinin Aile Öğrenimi Yoluyla Geliştirilmesi” projesi sırasında Pärnu Merkez Kütüphanesi katılımcıları pekçok olumu uygulanabilir fikir elde etti.
Bizim için en ilginç olanı, Utena Halk Kütüphanesi’nin kütüphane koleksiyonlarını ve hizmetlerini tanıtmak için farklı dijital araçlar kullanma fikriydi. Utena kütüphanesi, kütüphanede ‘hazine avı’ için Actionbound uygulamasını kullandı. Hazine avına katılanlar farklı alıştırmalar çözerek, Utena şehrinin tarihine dair, kütüphane ve edebiyatla ilgili ilginç soruların cevaplarını bulmaya çalıştılar. Bu bizim için farklı nesilleri bir araya getirmek için çok iyi bir yol gibi göründü.

Pärnu Merkez Kütüphanesi, Utena Kütüphanesinin kullandığı ‘Hazine avı’ uygulamasını güncelleyerek kendi versiyonunu oluşturdu. Şehrin her yerinde “Kurguda Pärnu” sergisini hazırladık.
Serginin ana fikri, ”Pärnu’nun edebi mekanları nerede?”  ”Hangi yazarlar Pärnu’dan ilham aldı?” idi. Şehrin her yerinde, bazı romanlarda adı geçen 12 yeri  panolara  işaretledik. Pano da  kitabın kapak resmi, kitaptan bu yerden bahsedildiği bölüm, kitabın ve yazarın kısa bir tanıtımı ve buranın yıllar önce nasıl göründüğünün eski resmi var idi.
Ayrıca panoya iki QR kod ilave ettik – biri bir sonraki durağı bulabileceğiniz interaktif harita için: https://www.fiasko.ee/proosaline.jpg, ve diğeri  Pärnu Central Kütüphanesinin  elektronik kataloğuna ulaşmak için.

Buradaki kitabı okumak isterseniz siteden rezervasyon yaptırabilir ve Pärnu Merkez Kütüphanesi okuyucusu olarak kaydınızı yaptırabilirsiniz. Bu uygulamadaki temel hedef ;  farklı kuşakların  kasabada birlikte işbirliği yaparak yürümelerinin  sağlanması, gençlerin yaşlılara QR kod kullanmayı ve e-katalogda arama yapmayı öğretmesi ve kitap rezervasyonlarını yaptırması ve yaşlıların anılarını paylaşması şeklinde özetlenebilir. Aynı zamanda bu etkinlik bir tür hazine avıdır – edebiyat, kütüphane hizmetleri, memleket ve dijital beceriler hakkında yeni bilgilerin hazine avı.

Hikaye anlatımı ve Digital Yeterlilikler

ESTONYA

Erasmus+ projelerinin temel amacı, ortakların en iyi uygulamalarını toplamak ve uygulamaktır. “Yaşlıların Dijital Becerilerinin Aile Öğrenimi Yoluyla Geliştirilmesi” projesi sırasında Pärnu Merkez Kütüphanesi katılımcıları pekçok olumu uygulanabilir fikir elde etti.

Projenin ana fikri dijital becerileri geliştirmek ve aynı zamanda nesiller arasındaki bağlantıları doğrulamak için Paikuse şube kütüphanemiz kuşlara adanan hikaye anlatımı festivali düzenledi. Nisan ve Mayıs aylarında olduğu gibi kuşlara adanmış birçok gün vardır – 8 Nisan uluslararası kuş çekme günüdür, 12 Mayıs uluslararası baykuşlar günüdür, Mayıs ayının ilk Pazar günü uluslararası sabah kuş cıvıltısı dinleme günü vb. Ana fikir, çocukların kuşlarla ilgili halk hikâyelerini, atasözlerini ve halk inanışlarını dedelerinden istemeleri ve buna göre kuşlarla ilgili çizimler veya öyküler yapmalarıydı. Toplamda 96 çizim veya hikaye elde ettik.

Bu festivalin ikinci bölümü için hedefimizi, kuşaklararası iletişimi sağlamak için   Kahoot’u  kullanan Türkiye’deki ortaklarımızdan aldık. Türk ortağımızın hazırlamış oldukları Kahoot’ları  tarih ve kültürel mirasla ilgiliydi ve temalar daha önce hikaye anlatımı yoluyla farklı nesiller arasında paylaşmış idi. Tüm bu bilgileri doğrulamak için Kahoot’u kullandık ve çocukların büyükanne ve büyükbabalarından kuşlar hakkında öğrendiklerini izledik. Biz de “KUŞ-Kahoot” oluşturduk. Kahoot bilgi yarışmasının soruları; kuş atasözleri, kuşların etnografik adları, kuşların fotoğraf veya şarkılar ile tanınması üzerine idi.

Bu hikaye anlatımı ile Kahoot’u birbirine bağlayarak çocukları büyükanne ve büyükbabalarıyla konuşturduk, kuşlar hakkında ne tür hikayeler bildiklerini sorduk. Çocukların folklorumuzu ve kültürel mirasımızı daha iyi tanımasını sağladık.

Kahoot soruları, tüm bunları çocuklar için daha heyecanlı ve ilginç hale getirdi ve büyükanne ve büyükbabalarının hikayelerini daha çok merak ettiler ve ayrıca onlardan, anıları ve bilgileri hakkında sorular sorarak daha çok bilgi talebinde bulundular. Belki de çocuklar büyükanne ve büyükbabalarını  dijital dünyaya yönlendirir ve  bir gün büyükanne ve büyükbabalara bir Kahoot yarışması düzenlettirirler.

Kumaş üzerine boyama: Yeniden kullanılabilir çantanızı tasarlayın

İSPANYA

“Aile Öğrenimi Yoluyla Yaşlıların Dijital Becerilerinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında UCLM’den katılımcılar, kendi kurumlarında hayata geçirdikleri birçok güzel fikir edindiler.

Sofya’da gerçekleştirilen ulusötesi eğitim etkinliğinde kumaş üzerine boyama tekniği kullanılarak eşarplar boyandı. UCLM kurumunun etkinliği olarak bu teknik uygulandı, ancak biraz farklı bir şekilde. Nesiller arası gruplar halinde yeniden kullanılabilir çantalar oluşturmayı içeren bir atölye çalışması geliştirildi. Amaç, yaratıcılığı kullanarak ve kişiselleştirilmiş bir tasarım yaparak faydalı bir ürün elde etmeyi amaçlayan nesiller arası bir etkinlik geliştirmekti.
Tuval üzerine resim yapmak, tüm sanatsal becerilerinizi test etmenin ve günlük nesnelerin sihirli bir dokunuş kazanmasını sağlamanın en iyi yoludur. Bir grup halinde veya tek başınıza rahatlamak için yapabileceğiniz harika bir aktivite ve herkesin keyif alacağı bir şey. Tuval üzerine resim yapmanın en iyi yanlarından biri, harika şaheserlerinizi giyerek sergileyebilmenizdir.

Malzemeleri aldıktan sonra boyamaya başladık, işte adımlar:

  1. Önce poşetin içine bir parça karton koyuyoruz. Bu şekilde renklerin diğer tarafa akmasını önlemiş oluyoruz.
  2. Ardından istenilen tasarımı yapıyoruz. Başka bir örneği kullanabilirsiniz, veya hayal gücünüzü serbest bırakabilirsiniz, hatta daha önce bilgisayarda çizilmiş bir tasarımın izini bile sürebilirsiniz, örneğin Canva’yı kullanarak.
  3. Çizgileri ve konturları çizmek için bir Edding ince keçeli kalem kullanın.
  4. Çizim kuruduğunda, tasarımı renklendirin.
  5. Daha kalın keçeli kalemler veya başka bir tekstil boyası veya sprey boya da kullanabilirsiniz.
  6. Son olarak çantamız boyandıktan sonra buharsız ütülenmelidir.( Fön makinası olabilir)

Bütün bu faaliyetlerimiz  şarkılar söyleyerek, konuşarak ve gülerek  tatlandırılmıştı, gerçekten eğlenceli ve hepimizin unutamayacağı bir süreç idi.

Çizgi roman günü

İSPANYA

Cuenca’daki Sagrada Familia okulu, Castilla-La Mancha Üniversitesi’nin Cuenca Kampüsü’nde yer almaktadır, bu da öğrencilerin üniversiteyi sık sık ziyaret etmelerine ve her gün devam etmek zorunda oldukları sıradan derslerin dışında farklı bir çalışma ortamını birkaç saatlik te olsa bizimle geçirmelerine olanak sağlamaktadır. Bu uygulamamız da , etkinliğimiz, çocukların ve yetişkinlerin birlikte bir çizgi roman yaratmayı öğrendiği “José Saramago” 50 plus Üniversite Programı ile gerçekleşti. Yaşlılar, dramatize edilmiş”İlyada” metninin işlenişi sırasında edindikleri bilgi ve algılarını , şu an yasadığımız avrupa da ki bir savaş ortamını tasvir etmek amacıyla karikatür teması olarak kullandılar.Çocuklara hikayeyi anlattılar ve karakterleri tanımladılar. 

Çocuklar ise Comic Strip uygulamasıyla yetişkinlerin mobil teknolojileri kullanma becerilerine katkıda bulundular. Bu eğitim aracı, Erasmus+KA2 Aile Yoluyla Dijital Beceriler projesi kapsamında ortaklarımızla yapılan iyi uygulama faaliyetleri kapsamında edinilmiştir.
Etkinlik sırasında büyük çocuklar bilgi ve tarih rehberliği, küçükler ise teknolojik bilgi birikimine katkıda bulundular. Sonuç muazzam derecede yapıcı oldu ve her iki nesilde son derece eğlenceli bir eğitim süreci yaşadılar. İlköğretim 5 sınıfındaki 20’den fazla öğrenci, her bir grup bir bilgisayar başında olacak şekilde küçük gruplar oluşturdular. Her grubun bir yetişkin öğreticisi ve rehberi oldu. Yetişkinler uygulamayı yönlendirirken küçüklerde elleri ile yetişkinlerin digital becerilerini yönlendirdiler.

Tüm gruplar bir hikaye oluşturdular, konuştular, güldüler ve öğrendiler ve çocuklar okullarına tekrar ne zaman geri döneceklerini sorarak mutlu bir şekilde döndüler. Gün öğleden sonra yaşlılar için bir atölye çalışmasıyla devam etti Gün öğleden sonra yaşlılar için bir atölye çalışmasıyla devam etti, bu kez barınaklardan gelen gençlerle, çizgi roman çalışması yaptılar.Yetişkinlerin dahil edildiği bu faaliyetin tema başlığı ‘Dahil etme’ idi. Özgür yaşama imkanlarını( haberleşme,iletişim,alışveriş vs) yitiren yetişkinlerin ele alındığı bir faaliyet olarak.
Sonuç olarak, çizgi roman sayesinde farklı nesiller, pekçok değişik türlerinin olacağından emin olduğumuz bir uygulama gününde farklı fikir ve bilgiler öğrendiler, keyif aldılar ve anı paylaştılar.

Akıllı telefonların ve sosyal uygulamaların kullanımı

TÜRKIYE

Öğrenme, birey kaç yaşında olursa olsun yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Her yaştan bireyin sürekli bir öğrenme süreci içinde olması, onların varlığının gerçek göstergesidir. Zorunlu eğitim süreçleri yasal olarak hükümetler tarafından yürütülmektedir. Ancak özellikle belirli bir yaşın üzerindeki bireylerin emeklilik sonrası yaşamlarında pek çok kişiye eğitim/öğrenme şansı tanınmamıştır. Nazhayat Derneği olarak aile içindeki dijital yetkinlik eksikliğini gidermek için farklı yaş gruplarından katılımcıları bir araya getirdik. Gençlerimizin ve büyüklerimizin uyum içinde ve aile ortamında birbirlerine uyum sağlayarak aktivite yapmalarını sağladık. İnsanların henüz kullanmayı bilmediği ancak pratik hayatta ihtiyaç duyulan birkaç uygulamayı bir araya getirmek istedik.

Aşağıdaki konularda katılımcılarımızın yetkinliklerine odaklandık:

  • Akıllı telefonların kullanımı;
  • WhatsApp uygulaması;
  • WhatsApp’ta grup oluşturma;
  • Google maps: bir konum bulma, mesafeyi hesaplama;
  • Çeviri: Türkçe – İngilizce (dili değiştirme);
  • Bir metni kopyalama/yapıştırma;
  • Ekran görüntüleri gönderme.

Eğitimin amaçları:

  • Katılımcıların sosyalleşmesine katkıda bulunmak;
  • Yetişkinlerin teknik cihazları (akıllı telefon ve uygulama kullanımları) uyumlu bir şekilde tanımasını sağlamak.

Daha verimli çalışabilmelerine olanak sağlanması amacıyla katılımcılardan kendi mobil cihazlarını getirmeleri istendi. Katılımcılar kendilerini tanıttıktan sonra eğitmen gözetiminde çiftler halinde çalışmışmaya katılmışlardır.
Teorik aşamadan (45 dakika) sonra, tüm öğrenciler pratik görevleri çözmeye davet edildi. Çalışma alanında farklı yerlere önceden hazırlanmış bazı görevler çizelgelere yazılmıştır. Öğrencilerin görevleri bulmaları ve yönergeleri takip etmeleri gerekiyordu. Tüm görevleri (çeviri, harita kullanımı vs) tamamlandıktan sonra cevapları kaydetmeleri ve ekran görüntüsünü WhatsApp grubunda paylaşmaları istendi. Böylece her üç uygulamanın da nasıl çalıştığını ve faydalarının neler olduğunu anladılar.

Aile bağlarının güçlendirilmesi ve Teknolojik gelişme

TÜRKIYE

Günümüz dünyasında yetişkinlerin toplumun birer üyesi olarak günlük yaşamda kalmaları giderek zorlaşmaktadır. Sürekli değişen teknolojik gelişmeler ve sürekli güncellenen  dönemsel gereksinimler ve ilgi alanları bu süreci daha da zorlaştırmaktadır.

Bu süreci kolay atlatamayan ve uyum sağlayamayan yetişkin bireyler, kendilerini toplumdan daha da soyutlamaya, kendilerini iç dünyalarına kapatmaya ve yaşamlarından hiçbir şey beklememeye başlarlar.

Nazhayat, bölgesel yüz yüze faaliyetler yürüten bir kuruluş olarak gönüllü katılımcı olan yetişkin bireylerin bu sorunlarını farklı uygulamalar kullanarak çözmeye çalışmaktadır. AB projelerine katılarak elde ettiğimiz yeni uygulama ve yöntemleri katılımcılarımıza sunarken kendi uygulamalarımızı da paydaşlarımızla paylaşıyoruz.

Nazhayat olarak yetişkinlerimizin sosyal ve teknolojik adaptasyon konusunda yaşadıkları sorunların çözümüne katkı sağlamak amacıyla uygun zamanlarda etkinlikler düzenliyoruz.

Bu faaliyetlerden ‘Aileye İlişkin Teknolojik Yetkinliklerin Geliştirilmesi’ açısından en etkili olduğunu düşündüğümüz uygulamamız iki aşamadan oluşmaktadır.

 

  1. Aile bağlarını güçlendirmek
  2. Teknolojik gelişme – işbirliği

Aile bağlarını güçlendirmek 

Kuşak farklılıklarından dolayı akrabamız olan yetişkin bireylerin sorunlarını, ne demek istedikleri ve farklı kültürel değerler açısından olaylara nasıl baktıklarını anlamakta pek çok zorluklar yaşıyoruz. Aynı evde yaşayan dedeler ve torunlar neredeyse farklı dünyalara sahiptirler. Aynı dili konuşmalarına rağmen aynı şeyleri algılayamazlar. Aynı çözümü istemelerine rağmen konuşurken incinebilir ve iletişimlerini tamamen kaybederek aynı evde farklı dünyalar kurabilirler.
Bu bağlamda sorunların çözümüne katkı sağlamak adına katılımcılarımızın farklı yaş grupları oluşturarak bir araya gelmelerini ve  deneyim ve düşünce aktarmak  istedikleri konular hakkında tespitler yapmalarını istiyoruz.
Katılımcıların çoğunluğunun sabit kalmasının sağlanması ile , haftada bir kez gerçekleştirilen bu süreçte her katılımcı kendisi için önemli olan ve aile üyeleri tarafından pek anlaşılamayacağını düşündüğü bir konuyu not alır.
Ardından, her katılımcı bir iplik yumağı kullanarak grup üyelerine konusunu açıklar ve yorumlar alır.
Bu süreçte; Bireylerin olaylara farklı yaklaşmaları ve olayları empati ile değerlendirmeleri beklenir. Sözünü kesmeden kendilerini ifade edebilmeleri, istedikleri kadar zaman kullanabilmeleri ve daha net anlaşılabileceklerini düşünmeleri çok önemlidir. Aralarındaki yaş farkının bir an bile yok sayıldığının farkında değiller. Herkes aynı yaştadır ve herkes olaylara yetişkin ya da genç olarak bakabilir hale gelir.

Teknolojik gelişme – işbirliği

Birbirini daha iyi anlamaya başlayan bireylerin, bu süreci pekiştirmek, işbirliği ve işbirliğini artırmak için başka bir aşamaya ihtiyaçları vardır. Sadece dinleyerek kazanılan hoşgörüyü uygulamaya koymak kazanımların kalıcı olmasını sağlayacaktır. Uygulamalarla pekiştirilen ilişkiler her zaman daha kalıcı sonuçlara yol açacaktır.

Teknolojik cihazlar burada çok faydalıdır.

Basit sosyal medya uygulamalarının kullanımı üzerine yapılabilecek, her iki tarafın da aynı anda hem öğrenen hem de öğretici olduğu bir çalışma farklı bir çalışma ortamı sağlayacaktır.

Özellikle yetişkinlerin öğrenmeye açık olduklarını hissetmeleri ve bunun farkına varmaları onlarda son derece önemli bir farkındalık yaratacaktır. Yetişkin bireylerin hayati öneme sahip sosyal yaşantılarına dönmeleri sağlanacak, çevrelerine faydalı olma kararlılıkları yeniden ortaya çıkacak ve farklı düşünme zenginlikleri gelişecektir.

Tecrübe ve hoşgörü kavramları genç bireylerin kişisel gelişimlerinde önemli bir yere sahip olacaktır. Sorunlara, ait olmadıkları bir çağın gözüyle bakabilecekler ve toplumun sadece kendilerinden ve yaşıtlarından ibaret olmadığını anlayacaklardır.